Mezoterapi

Mezoterapi hiç tartışmasız bir şekilde son yılların en gözde medikal estetik prosedürleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Kişinin ihtiyaçlarına göre planlanan mezoterapi son derece etkili bir anti-aging tedavi yöntemi olma özelliğini taşır. Mezoterapi kişinin yaşına, cilt yapısına ve cilt kusurlarına göre birkaç seans halinde uygulanabilir. Prosedür dahilinde kişinin cildine farklı mineraller, amino asitler, vitaminler ve enzimler karışım haline getirilerek enjekte edilir. Sağladığı faydalar nedeniyle mezoterapi hem kadınlar hem erkekler tarafından sıklıkla tercih edilmektedir. Mezoterapi zaman içinde çeşitli etkenler nedeniyle cilt üzerinde oluşan etkilerin azaltılmasında, yaş almaya bağlı olarak ciltte üretimi azalan kolajen üretiminin tetiklenmesinde ve cildin yenilenmesinde oldukça etkili bir prosedürdür. Mezoterapinin; yüz bölgesine, vücut geneline ve saçlı deriye uygulanması mümkündür.

Mezoterapi Nedir?

Cilt sağlığını iyileştirmeye yarayan vitaminlerin, minerallerin, amino asitlerin ve enzimlerin gerek tek başlarına gerek hastanın ihtiyaçlarına göre karışım olarak dermis olarak bilinen cildin orta tabakasına mikroenjeksiyon ile uygulandığı prosedüre mezoterapi denilir. İnvaziv olmaması ve oldukça etkili bir teknik olması nedeniyle mezoterapi sıklıkla uygulanmaktadır. Cilt sıkılaştırması, cilt yenilemesi ve fazla yağın azalatılması gibi faydaları olan mezoterapi ameliyatsız estetik yöntemlerinden biri olarak yalnızca yüze değil vücudun farklı alanlarına uygulanabilmektedir. Uygulama bölgesi doğrultusundaki ihtiyaçlara göre özel olarak hazırlanan kokteyllerin içerikleri hastadan hastaya farklılık gösterebilmektedir.

Mezoterapi Neden Yapılır?

Mezoterapinin kullanım alanı oldukça geniştir. Genellikle anti-aging amacıyla uygulanan mezoterapi prosedürü; cildinde yaşlanma belirtileri görülen, hafif ölçüde sarkmalar oluşan, cildindeki lekelerden hoşnutsuz olan, göz altındaki bölgede torba ve morluk meydana gelen kişilere uygulanmaktadır.

Cilt için son derece önemli olan hyaluronik asit genellikle 20’li yaşlardan sonra azalmaya başladığından ciltte ince kırışıklıklar belirgin hale gelir. Mezoterapi 30’lu yaşlara doğru uygulandığı takdirde son derece etkili sonuçların alınması mümkün olmaktadır. Kadınlarda yaşın ilerlemesi ve menopoz süreci cilt neminin ve elastikiyetinin kaybolmasına, derin kırışıklıklara ve sarkmalara neden olabilmektedir. Mezoterapi prosedürü sayesinde ışıltılı ve parlak bir cilt görünümüne; boyun, el, dudak üstü, dekolte, göz çevresi ve diğer yüz bölgelerindeki ince kırışıklıkların giderilmesine katkıda bulunulmaktadır. Çünkü mezoterapi ciltteki fibroblast hücrelerinin yaşlanma belirtileriyle mücadele etme amacıyla daha fazla kolajen üretmesi amacıyla uyarmaktadır

Mezoterapi Kimler İçin Uygundur?

Mezoterapi 18 yaşından büyük kişilere uygulanabilen bir prosedürdür. Ancak uygulama yapılıp yapılamayacağı yönündeki karar kişinin sağlık durumu ve uygulama bölgesinin özellikleri değerlendirilerek verilir.

Mezoterapi;

• Cilt sarkması ve yaşlanması,
• Cildin canlılığını yitirmesi ve mat bir görünüme kavuşması,
• Cildin esnekliğini yitirmesi ve sarkması,
• Çeşitli dış etkenlerden dolayı yorgun ciltlerde,
• Sigara kullanımının olumsuz şekilde etkilediği ciltlerde,
• Akne, yara ya da yanık lekeleri olan ciltlerde,
• Bölgesel incelme ihtiyacı olan kişilerde,
• Güneş lekeleri ve diğer cilt lekeleri,
• Selülit,
• Deri çatlakları,
• Saç dökülmesi ve kellik,
• Göz altı morlukları ve göz altı torbaları,
• Spor yaralanmaları,
• Vitiligo gibi sorunların tedavisinde uygulanması mümkün olmaktadır.

Mezoterapi birçok farklı cilt sorununda tedaviyi tamamlayıcı bir prosedür olarak da uygulanır. Cilt gençleştirme, cilt kırışıklığı ve cilt tonlama tedavilerinde güvenilirliği ve tatmin edici etkiler sağlaması nedeniyle sıklıkla tercih edilir. Mezoterapi farklı yöntemlerle kombine edildiğinde çok daha hızlı ve başarılı sonuçlar elde edilmesi mümkün olmaktadır. Mezoterapi cildin toksinlerinden arındırılması, yapılandırıcı madde içeriği sayesinde daha nemli ve ışıltılı bir cilde kavuşturulması amacıyla da tercih edilebilir.

Yan etkileri son derece sınırlı bir dermokozmetik uygulaması olan mezoterapi; hamilelik ve emzirme döneminde olan, felç geçirmiş, kanser teşhisi koyulmuş, pıhtılaşma sorunları olan, kalp hastalığı bulunan ve enjekte edilecek kokteyldeki bileşiklere alerjik reaksiyon gösteren kişilere uygulanamamaktadır.

Mezoterapi Nasıl Yapılır?

Mezoterapi prosedüründe enjekte edilecek karışım; uygulamanın yapılacacağı kişinin yaşına, sağlık durumuna, cildinin yapısına ve ihtiyaçlarına göre yapılan değerlendirme sonucunda belirlenir. Mezoterapi kokteyli içinde; amino asitler, mineraller, vitaminler, antioksidanlar, hormonlar, enzimler ve hyaluronik asit yer alabilir.

Uygulama yapılmadan önce bölgeye lokal anestezi etkisi oluşturacak krem sürülerek etki etmesi için belirli bir süre beklenir. İhtiyaçlar doğrultusunda kişi özelinde hazırlanan karışım tek kullanımlık iğneler aracılığıyla enjekte edilebilir ya da sık uygulama yapılması gerektiği takdirde mekanik tabanca kullanılarak da gerçekleştirilebilir. Mezoterapi enjeksiyonu derinin orta katmanına, çok küçük miktarlarda ve açılı bir şekilde yapılmalıdır. Eğer gerekli görülürse kişiye birden fazla mezoterapi seansının uygulanması mümkün olabilir.

Mezoterapi uygulaması yapıldıktan sonra dikkat edilmesi gereken noktalar uygulama bölgesine göre değişiklik gösterebilir. Yüz mezoterapisi uygulamasını izleyen ilk 24 saat uygulama bölgesinin yıkanmaması, cildin doğrudan güneş ışınlarına maruz bırakılmaması, hamam, sauna ve solaryum gibi aşırı sıcak alanlardan uzak durulması gerekir. Hasta uygulamadan sonra spor yapmamalı ve bol su içmeye özen göstermelidir.

Saç mezoterapisinden sonra 3-4 gün süreyle saçlar yıkanmamalıdır. Su ve şampuan kullanımı prosedürün sonuçlarını olumsuz yönde etkileyebileceği için iyileşme sürecinin gecikmesi gibi istenmeyen bir durumla karşılaşılması söz konusu olabilir. Belirtilen süre boyunca güneş ışığına doğrudan maruz kalınmamalıdır. Saç mezoterapisinden sonra ilk 12 saat duş alınmamalıdır. Uygulamayı takip eden 7 gün boyunca sauna ve havuz kullanımından uzak durulmalıdır. Alkol vazodilatasyonu teşvik edip prosedürün etkinliğini olumsuz yönde etkileyebileceği için alkol kullanımından uzak durulmalıdır.

Mezoterapi prosedürü uygulandıktan sonra uygulama bölgesinde geçici kızarıklıkların ve morlukların oluşması doğal bir durum olarak kabul edilir. Bu yan etkiler 1-2 gün içinde kendiliğinden düzelir. Tedavinin etkileri; tedavi edilmeye çalışan duruma, sorunun şiddetine, kişinin yaşına ve cilt yapısına bağlı olmak kaydıyla genellikle 2. ya da 3. seanstan sonra görülmeye başlanır.